Rüzgarın estiği yönden uzaklaşmak.
Kategori: R
RÜZGARDA EĞLENDİRMEK
1) Rüzgarın ve denizlerin etkisiyle ilerleyemeyen
gemi 2) Rüzgarı başa alıp tekneyi durdurmak.
RÜZGARA YAKLAŞMA
Rüzgarın esdiği yöne yaklaşmak.
RÜZGARA YAKIN
Rüzgarın geldiği yöne yakın.
RÜZGARA BAŞ TUTMAK
Yelkenli bir teknenin rüzgar altına düşmemesi.
RÜZGAR YAKASI
Bir yelkende rüzgarin estigi taraftaki yaka.
RÜZGAR ÜSTÜNE KAÇMAK
Yelkenle yapılan seyirde rüzgarın geldiği yöne
yaklaşmak.
RÜZGAR ÜSTÜNE ÇIKMAK
Rüzgarın geldiği yöne doğru seyretmek.
RÜZGAR ÜSTÜ YALPASI
Rüzgarın etkisiyle geminin rüzgar üstüne doğru
yaptığı yalpa.
RÜZGAR ÜSTÜ KIYISI
Teknenin rüzgar üstü tarafında kalan kıyı, sahil.
RÜZGAR ÜSTÜ DEMİRİ
Demirde olan bir geminin rüzgar üstünde olan
demiri.
RÜZGAR ÜSTÜ
Rüzgarın estiği yön.
RÜZGAR GÜLÜ
Haritalarda gerçek ve manyetik kuzeyi gösteren, 360
dereceye bölünmüş pusula kartı çizelgesi. Harita
üzerindeki rotalar bu kart üzerinden ölçülür ve doğal
manyetik sapma (variation) rüzgar gülünün üzerinde
yazılı bulunan değere göre hesaplanır.
RÜZGAR DÜZELTMESİ
Rüzgarın teknenin rotası üzerindeki etkisini ortadan
kaldırmak için rota üzerinde yapılan düzeltme
değeri.
RÜZGAR BOŞALTMAK
Yelkenden rüzgarı çıkartmak.
RÜZGAR BEKLEYEN
Rüzgar olmaması sebebiyle limanda bekleyen
yelkenli tekne.
RÜZGAR ALTINA DÜŞME
Teknenin rüzgar etkisi ile rüzgar altına hareket
etmesi, kaçması, kayması.
RÜZGAR ALTINA BAYILMAK
Denizlerin etkisiyle teknenin rüzgarın geldiği tarafa
yatması.
RÜZGAR ALTI SAHİLİ
Rüzgarın geldiği yöne bakan kıyı.
RÜZGAR ALTI DEMİRİ
Rüzgar altına atılan veya atıldıktan sonra
rüzgaraltında kalan demir.
RÜZGAR ALTI BORDASI
Bir teknenin rüzgar almayan tarafi, bordası.
RÜZGAR ALTI
1) Rüzgarın geldiği yönün tersi. Rüzgarın gittiği
yön. 2) Rüzgarın etkisi altında kalan bölge.
RÜSVET GÜVERTE
Yolcu gemilerinde filikaların üzerine oturtulduğu
kalastraların bulunduğu güverte.
RÜÇHAN HAKKI
Yük bağlantılarının bazı durumlarında donatanların,
gemi işleticilerinin öncelik hakkı.
RUBA ETMEK
Yelkenle rüzgari basa alarak tekneyi geriletmek.
ROTAYA ALMAK
Gemiyi gideceği rotaya almak. Geminin puruvasını
gideceği rotaya getirmek ve bu rotada devam etmek.
ROTA HATTI
Geminin gitmesi istenilen yer ile bulunduğu yeri
emniyet de dikkate alarak birleştiren çizgi.
Geminin istenilen yere, mevkiye varabilmesi için
takip etmesi istenilen izin bulunduğu meridyenle
yaptığı açı .
RO-RO GEMİ
Tekerlekli olan kendi hareket kabilyetiyle kendi
giren, kendi çıkan araçları taşıyan gemi.
Tekerlekli araç ve yolcu gemisi
Özellikle liman hizmetlerinde, yedekleme, kurtarma
yardım ve bütük gemilerin limana yanaşma ve
kalkışlarında kullanılan küçük hacimli fakat beygir
gücü ve manevra yeteneği bakımından üstün
özelliklere sahip deniz aracı.
ROLE YERLERİ
Role talimlerinde ve acil durumlarda
gemiadamlarının ve yolcuların yoplanacakları
yerler. Role istasyonları.
ROLE TALİMİ
Gemi adamlarının acil durumlarda yapılacak işlerle
ilgili olarak belirli bir yerde toplanarak acil
durumlarda yapılması gereken konularda beceri ve
deneyim kazandırılması için yapılan alıştırma.
ROLE ÇİZELGESİ
Role taliminde belirtilen durumlarda yapılacak işleri
ve görev dağılımları ile görevlilerin ad ve soyadını,
rütbesini, görev yerini gösteren çizelge.
RODA ETMEK
Açılmış olan halatı usulüne uygun olarak yumak
gibi üst üste yığmak.
Kullanilmamis, açilmamis nebati halat sargisi.
RİLİ ÇEMBERİ
Rili çarmıklarının üst uçlarının bağlanması için ana
direklerin çanaklığa yakın yerlerinde bulunan
çemberlerdir.
RİLİ ÇARMIKLARI
Ğabya çarmıklarını ana direğe bağlamak için
kullanılan kısa çarmıklar.
RİGAVO (BAĞI)
Palangada sabit olan makaraya bağlanan halatın
çıması ve yapılan bağlamanın adı.
Deniz yada akarsu kenarlarında yolcu alabilmek,
yükleme ve boşaltma yapabilmek için yapılmış,
üzerlerinde yükleme, boşaltma, bağlama araçları ile
yolcu salonları bulunan ve deniz araçlarının yanaşa
bileceği kadar derinliğe sahip taş, beton duvarlar.
Balıkçı, yelkenli ve küçük deniz araçlarına kaptanlık
yapan kişi.
REFAKAT GEMİSİ
Koruma amacıyla başka bir gemi yada konvoyla
beraber seyreden gemi.
RANDA YELKENİ ÇÖRDEK HALATI
Randa yelkeninin altabaşo yakasını açma ve
toplamada kullanılan selviçe.
RANDA YELKENI
Yelkenli bir teknede en geride bulunan yan yelkeni.
RANDA YASTIĞI
Randa yelkeninin kullanılmadığı zamanlarda
bumbanın üzerine konulduğu yastık.
RANDA KUNTRA İSKOTASI
Randa yelkeninin iskota yakasını toplayan halat.
RANDA İSTİNGASI
Randa yelkenini boğup sarmak için kullanılan
halatlar.
RANDA İSKOTASI
Randanın iskota yakasını bumbanın cundasına
germek için bumbanın cundasında bulunan
bastikadan donatılarak iskota yakasına bağlanan
halat.
RANDA GİZİ ABLİSİ
Randa gizine kumanda eden abli.
RANDA GİZİ
Randa yelkeninin üzerine açıldığı giz.
Yelkenli bir teknede en geride bulunan yan yelkeni.
RAHNE KAPAMA
Bkz. Yara savunma.
Gemilerin su kesimlerinin altında kalan yerlerde
çatışma, mermi yada başka nedenlerden dolayı
açılan yaralar, delikler, yarıklar.
RADYO BIKIN
Gemilerin özellikle açık denizlerde mevkiilerini
bulmak için yayın yapan, haritalarda yerleri ve
yönleri belli olan radyo vericileridir.
Halatlarn çımalarında kasa yapmakta kullanılan
madeni halka biçimindeki malzeme.
Radar dalgalarını yansıtıcısının kısa yazılışı.